6 Mart 2016 Pazar

Bendeki ''Bilir Kişi''


Hayatı sokak hayvanlarından öğrenmek lazım belki de çünkü herhangi bir yere ait olmamanın, her yer benim demek olduğunu en iyi bilen canlılar onlar.
Dünya'nın tapusu yok klişesinin ispatıdır, bir kaldırım taşına uzanmış köpekle göz göze gelmek ve gerinip tekrar uykuya dalmasını izlemek. Kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesi gibi senin asla ulaşamayacağın yerde uykuya dalan kedinin fotoğrafını çekmek için zor şartlar altında söylene söylene yaklaştığında, planlarını alt üst ederek o kedi kalkacak ayağa, hürmetli hayvanlardır sonuçta :)Tatlı bir tebessüm belirecek yüzünde, gerilmiş alnında çizgiler görünecek, gözlerin hafif kısılırken, kelebekler çıkacak kozasından...
Sabah alarmı yerine horoz sesi duyamazsın bu şehirde, ateş böcekleri bile şehrin ışıltısına yenik düşmüş ama sen aldırma...Bırak kendini toprağa, izin ver dolansın yapraklar saçlarına, bir dereden hiç su içtin mi mesela? Ciğerlerine dolan oksijeni hissettin mi? Hiç tanımadığın birinin kapısını çalıp konuşmak isteyecek kadar yalnızlıktan bezdin mi? Sokakta şarkı söyleyen herhangi birine alkışlarla yada dans ederek eşlik ettin mi? Bir filme saatlerce ağlamak, beğendiğin her kitaptan vedalaşarak ayrılmak, hayatın imla kurallarına uymamak gibi stabil devam ettin mi hayatına? Çantanda her daim fazladan bir kahve fincanı bulundurmayı düşündün mü hiç, hatır gönül işi bizim ki üstelik herkes sever garantiyi...Bırak çağlasın akarsular yatağında...Denizleri, kıyıları, kuşları çokta abartmamak lazım aslında, hele doğayı hiç alet etmeyin sahte aşklara...Heee bu arada unutmadan, aşk çok hasta düşürüldüğü için yataklara...Boyama kitabıdır belki de hayat, bazen tek gerçek eksik olan boyalarındır, bazen de boyayı taşırdığın için sadece kendine kızgınsındır...Kim bilir?
...azazine...